Araştırmacılar ve klinisyenler kekemeliğin nedeninin karmaşık olduğu kanısına varmışlardır. Kekemeliğin nedenini açıklamaya çalışan modellerden biri, konuşma için gerçekleşen beyin sürecinde bir anormallik olabileceğini savunmaktadır. Bu görüş dikkat çekmektedir.
Uzmanlar yaptıkları araştırmada PET görüntüleme sistemini kullanarak kekemeliği olan ve olmayan deney gruplarında beyin aktivitelerini gözlemlemişlerdir.
Yapılan bu araştırmada, yetişkinlerden kelime listesini hem sesli hem de içlerinden okumaları istenmiştir. Kekemeliği olan yetişkinlerin sağ loblarında kekemeliği olmayan yetişkinlere göre daha fazla işlem gözlenmiştir. Dahası, her iki lobda kekemeliği olmayan yetişkinlerden fazla işlem gözlenmiştir. Bu da kekemeliği olan bireyler için konuşmanın daha çok çaba gerektiren ve daha az otomatik olarak gerçekleşen bir eylem olduğunu göstermektedir. Bu çalışmada, yoğun bir davranışçı eğitim sonrasında kekemeliği olan bireylerin beyin aktiviteleri tekrar gözlenmiştir. Kekemeliği olan bireylerin terapi sonunda beyin aktivitelerinin konuşma sırasında hala yüksek olduğu hatta arttığı görülmüştür. Terapi sonrasında katılımcıların akıcılıklarının arttığı, fakat konuşmalarını kontrol etme çabası ile daha fazla beyin aktivitesi gerçekleştirdikleri anlaşılmıştır. 12 aylık bir takip ve koruma süreci sonunda aynı grubun beyin aktiviteleri tekrar incelenmiştir. Bir yıl sonunda katılımcıların beyin aktivitelerindeki artışın önemli ölçüde azaldığı tespit edilmiştir. Bu azalmayı araştırmacılar,
bir yıllık sıkı bir çalışma sonunda konuşmanın otomatikleşmeye başlaması olarak yorumlamışlardır. Davranışçı teknikler içeren yoğun bir eğitim, konuşma için hala çaba gerektirse de başarılı bir koruma süreci (sürekli pratik yapılan bir süre) sonunda, konuşmanın otomatikleştiği görülmüştür.
Robert M. Kroll, Ph.D
Çeviren
Uzm. DKT Havva KORKMAZ KOCABIYIK